8 Eylül 2010 Çarşamba

GİDENLERE

“Olacaksa olur” diyerek kabullendiğimiz ıssız, karanlık ve büyülü kelime KADER. Hepimizde başka başka var olan, hangimizin canını ne zaman acıtacağı belli olmayan, nerede olursak olalım izimizi sürüp gelen yazımız , kime daha acısız, kime daha düzgün, kime daha dar ve kime gökkuşağı gibi rengarenk çizildi bilemiyoruz. Hiçbir bedelle garanti edemiyoruz soluğumuzu. Kendimizi çivileyemiyoruz şu koca dünyanın minicik bir köşesine…


Ya sevdiklerimizi, aklımızdan kalbimizden isimleri geçtiğinde yüzümüzdeki şaşkın tebessümün evlatları, onları saklayabiliyor muyuz geleceğe. “Ben gidiyorum, sen kal” diyebiliyor muyuz güvenli bir nefesle…


İşte o mutsuz kelime geliyor şimdi yüreğimizden dilimize HAYIR!!. Yapamıyoruz, dur diyemediğimiz gibi zamana, “devam et unuttur acımı”, “geri ver aldıklarını” da diyemiyoruz.


Biz hangi alanda ne kadar güçlü olursak olalım yeniliyoruz kadere ve gidenlerin ardından bize kalan tarifsiz hüzne. Ama hepimizin yüreğine ayrı ayrı emanet edilen fenerler, kiminde daha çok parlıyor ve siliyor gözlerindeki kederi, kimi bilerek derinleştiriyor aydınlık hücrelerini. Kimi bir cümleyle getiriyor ayağına mutlu günlerini, kimisi öylece durup izliyor başına gelenleri…


O halde esas üstünlük, esas mağrifet, esas zenginlik “mutlu olma yeteneği” bahşedilmiş ve bu yeteneği layıkıyla kullanabilenlerde değil mi?


O halde bizim de içimizde bir yerde keşfetmemiz için saklı duran, bizim için bize sunulan bu değerli yeteneği, günlerimizin gecelerimizden farksız olduğu zamanlarda, eşeleye eşeleye, bağıra çağıra ama sonunda bulup ortaya çıkarmamız gerekmez mi?

Bir sebep aramaktansa başımıza gelen istemediğimiz her şeyde, çaresizken, yapabileceğimiz tek şey kaderimizin bizi uçuruma götüren kirli ellerinden sıyrılıp yeniden ışığa bakabilmek, var olanlarımızla kol kola, yitirdiklerimizin de anısıyla “yenilmedim” diyebilmek için tutunmalıyız hayata. Korkmamalıyız bir şeyler bizi bulacaksa ve onun adı kader olacaksa zahmetimiz boşa.
Her birimizin içinden kayıp gidenler , belki de bizim algı dünyamızın dışında var olmaya devam eden güzel insanlar, güzel sesler, güzel yürekler için olsun dualarımız.


Gücümüzü kudretimizi her gün daha çok sevmek, her gün daha çok bilmek ve her gün daha çok var olmak için kullanabilmemiz dileğiyle…

Duygu CAN

Ocak 2010

7 Eylül 2010 Salı

MERHABA!!!

Yazı yazma serüvenime sizi de ortak etmekten mutluluk duyuyorum. Yazdıkça güzelleşenlerden misiniz? Herşeyi yazalım o halde, yazalım yorumlayalım...Kendimize özgür alanlar yaratalım...Haydi Başlıyoruz...